top of page
Ara

Hiçbir Sorun Yok

Yazarın fotoğrafı: Aslı EtiAslı Eti

Güncelleme tarihi: 31 Eki 2023

İlham & yazı pratiği



Dün çok yakın bir dostumla yaptığımız haftalık görüşmede şu derin kavrayışa -yeniden - ulaştık:

Hiçbir sorun yok.

Sofistike değil mi?:) Bence öyle çünkü şunu söylüyor, tek sorun benim, gösterdiğim direnç, içimdeki inançsızlık ve kendi yolumdan çekilmem yeterli.


Bu gerçek okuyanı tetikleyebilir, sorunları küçümseyip görmezden gelmekle suçlanabilirim, bencil ve anlayışsız bulunabilirim. Bunun olmasında hiçbir sorun yok çünkü bu benim gerçeğim, onu ifade edebilirim ve ben kendimle dalga geçme hakkına da sahibim.


Bu gerçek şu yanımı ehlileştiriyor: Yıllardır her durumdan bir felaket senaryosu üreten, bir eleştiride o gün yataktan çıkmamaya karar veren, farkında olmadan yıllar boyu “en kötü ne olabilir?” senaryoları yazan, bir kural konmuşsa ona hemen inanan, dış etkenlere gerek dahi duymadan güvensizliğe, inançsızlığa, umutsuzluğa kapılan, adaletsizlik ve kendine acıma hikayelerini hala zihninin derinliklerinde yakalayan yanımı. Burada hayat çok zor. Gerçekte hiç değil.


O yanıma mesajım şu:

Hiçbir sorun yok tatlım, tek sorun sensin. İlk belirsizlikte kendine güvenmeyi bırakıp dünyanın iflah olmaz bir yer olduğuna inanmak yerine biraz “soğuk” kalabilir misin?

Soğuk sözcüğü de birilerini tetikleyebilir, sevgi, hoşgörü, minnet soğuk değildir çünkü. Ama ben minnet duyamadığımda dürüst olmayı tercih ediyorum. Ve her koşulda soğuk sözcüğüyle devam edeceğim. Karşıma çıkan ilk engelde yatağıma kıvrılmayacak kadar soğuk; ilk eleştiride kendimden şüpheye düşmeyecek, her sorgulamada kendimi suçlu bulmayacak, işler ters gittiğinde dünyanın faturasını kesip onu çöpe atmayacak kadar soğuk. Fırtınanın ortasında sakin durabilecek, kendi halimi gözlemleyecek, fantazi içeren felaket senaryolarını bırakıp, yaşadığım an, bu an yani, durumla yüzleşip gereğini yapacak ve sonra da dönüp o senaryoyu zihnimde bir daha oynatmayacak kadar soğuk. Doğa kadar soğuk. Belki bu ifadeyi sevmeyeceksiniz ama tanrı kadar soğuk. O kadar burada ve kendinde; o kadar dengeli, net ve sağlam; şüpheye mahal vermeyecek kadar keskin; o kadar tek, o kadar gerçek, o kadar bütün. O kadar olamasam da biraz, yapabildiğim kadar. Giderek daha da ustalaşarak. Ve bu soğukluğun doğal sonucu ve hediyesi olarak, kendime ve hayata karşı gerçek sevgi duyabilirim. Gerçek sıcak.


Yarın bu sözlerime inanmayıp yatağıma kıvrılabilirim. Ve ardından, yeniden inanıp kendime gelebilirim. Bunda da hiçbir sorun yok. Kendi yolumdan çekilmeyi öğreniyorum


Her an aynı duyguları hissetmemiz gerektiğini kim söyledi? Hayatın zor olduğunu, baston yutmuş yetişkinler olmamız gerektiğini, ilhamsız ve kupkuru yaşanabileceğini, içimizdekini söylemeyip yumuşatmak gerektiğini, zorlanmak gerektiğini, sorunların bitmeyeceğini, bütün bunları ilk kim söyledi? Tüm bu kuralları kim koydu?

"Hiçbir sorun yok tatlım. Sen söyledin, kuralları sen koydun. Her şey yalnızca algı."

O zaman tüm kuralları reddedip yenilerini koyma hakkına da sahibim.


13-14 yaşlarında kuaförümüz rahmini saran kanserli tümörleri birkaç ayda kendi başına yok ettiğini söylediğinden beri bir yanım her şeyin mümkün olduğunu biliyor. Diğer yanım, evhamlı olan, ona inanmayıp sürekli mücadele ediyor. Daha bilinçli olan kazanıyor.


Bugünün yazı pratiği şu:


-Hiçbir sorun olmadığına inanmayan yanın neler söylüyor?

-Kendine ve hayata inanan yanın neler söylüyor?

-Kendinle biraz dalga geçsen, eğlenerek ama, neler söylerdin?


Tüm bunları otomatik yazımla, içten ve hissederek yazabilirsin.


İyileştirici bir yolculuk olması dileğiyle.



90 görüntüleme0 yorum

コメント


bottom of page